Son günlerde
TV'lerde bir reklam dönüyor, belki siz de
izlemişsinizdir...
Reklamdaki adam
kadına soruyor: "118'in yeni
numarası neydi Birsen?"
Birsen de yanıt veriyor adama... Hem de sözcüklerin
üstüne basa basa...
"Seksen, yüz
on sekiz seksen"...
Siz ne anladınız? Allahaşkına söyleyin, siz ne
anladınız bu reklamdan?
Vallahi ben ve evde benim gibi düşünen aile bireylerim,
"Heee, demek ki
Telekom'un Bilinmeyen Servis numarası 11811'di
ya... O değişmiş, artık 11880
olmuş..." diye anladık...
Ama işin aslı öyle değilmiş... O yüzden batsın sizin
"Seksen"iniz de,
"Yüz on sekiz seksen"
reklamınız da... Biz nerden bilelim kardeşim o sihirli
cümlelerinizin bizi yanıltacağını...
Millette kafa mı bıraktılar, kafa mı?!.
Yok darbeydi, yok suikastti, yok savcıydı, yok
avcıydı...
Yok Erzincan'dı, yok Erzurum'du... Yok
Taraf'tı, yok tuhaftı...
Yetti, yetti, yetttiiiiiii... Millette kafa mafa
bırakmadınız...
Neyse imdadımıza internet denilen "derya
deniz, girmeyen keriz"
yetişiverdi acilen...
Böylelikle bir gerçeği daha öğreniverdik...
Ütülmekten son anda kendimizi kurtardık...
İşin aslı şuymuş...
Meğersem Türk Telekom'un tek başına verdiği 11811
hizmeti, Bilgi Teknolojileri ve İletişim
Kurumu tarafından rekabete
açılmış ve Rehberlik Hizmeti
İşletmecileri adı altında
27.08.2007 tarihinden bu yana yaklaşık 8 firmaya yetki
verilmiş...
Kısaca bu 8 firma, 118 Bilinmeyen Servis hizmeti vermeye
başlamış...
Gerekli altyapı ve veriler toplanıp bu şirketlere
aktarılıyor, onlar da kendilerini arayan müşterilere
ücreti karşılığında bu hizmeti veriyorlarmış...
11880'in de reklamı böyle bir reklammış... Sahibi
ise BN Elektronik Haberleşme ve
Telekomünikasyon Hiz. Tic. A.Ş.
imiş...
İnternetteki fısıltı gazetelerine göre de bu şirket
Yunanlılarınmış...
Bu konuda araştırma yapmak isteyenler için bu
firmaların listesinin bulunduğu internet adresini
vereyim... Siz de bir inceleyin bakalım...
http://www.tk.gov.tr/doc/lisans/rehb...leri_giris.htm
Şimdi o reklama benim gibi ilk anda kanan (artık
yemezler ama!!!), onu
Türk
Telekom'un numarasının
değiştiğini zannedip de arayan benim saf ve temiz
amcalarımın, teyzelerimin, ablalarımın, ve bilcümle
akrabalarımın ve ülkemin insanlarının verdiği paralara
ne olacak? Ya yüklü yüklü telefon faturaları gelmeye
başlarsa...
Çünkü sözkonusu reklamı izleyen herhangi bir insan bu
konuda hiçbir bilgiye sahip değilse, "Bilinmeyen
Servis" numarasının sadece
11880 olduğunu ve sadece bu numaradan aranıp
öğrenebileceğini zannediyor...
Böyle şey olur mu?.. Bu reklamı ve reklam metnini
hazırlayanlar sanki bu numara Türk Telekom'a ait bir
numaraymışçasına tüketiciyi yanıltan böyle bir
cümleyi neden kullandılar?
Türk Telekom bu reklamı görmedi mi? Neden o da çıkıp
böyle bir reklam hazırlamadı ve tüketiciyi bu konuda
uyarmadı?
Tüketiciyi bu tür yanıltıcı reklamlardan koruyacak
olan Reklam Kurumu, Reklam ve Rekabet
Kurulu, Tüketici Dernekleri, Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu uyuyor mu?.. Bu
reklamı incelemeleri ve gerekli uyarıyı yapmaları
gerekmez miydi?
Evet bu yazıyı bu satıra kadar okuyan siz
okuyuculara...
Artık bundan böyle 8 tane Bilinmeyen Servis hizmeti veren
şirketimiz var... Artık karar sizin, ister bu şirketleri
ararsınız, ister aramazsınız... O sizin insiyatifinize
kalmış...
Gerçi ben çok nadir de olsa 11811
servisini kullanıyorum...
Onu da internetten
kullanıyorum...
Benim artık daha fazla yabancı şirketlere verecek ne
param var, ne de pulum...
Bu şirketlere de sesleniyorum
buradan...
Bakın!.. Benim ev ve cep telefon
numaralarım rehberlerde görünmesin diye hem Türk
Telekom'da hem de hizmetini aldığım cep telefonu
şirketinde müracaatım vardı... Şayet siz 8 şirketten
herhangibiriniz benim bu telefon numaralarımı bir şekilde
temin etmişseniz ve bunları bir başkasına benim isteğim
ve iradem dışı verirsiniz hakkınızda dava açarım
haberiniz olsun...
Ey siz okurlar, siz de bu konulardan haberdar olun,
çevrenize bu haberi yayın...
Tam yazımı kapatacakken, şimdi birden aklıma geldi...
Her gün kaset kaset özel konuşmalar nasıl ortaya
çıkıyor, milletin telefonlarını nasıl dinliyorlar diye
merak ediyordum... Özel telefon şirketleri bu şekilde
çoğalmaya devam ederse, ne özel mahremiyet kalacak (zaten
kalmadı), ne de telefonlarda doğru dürüst
konuşmak...
Bizi dumanla ya da
ne bileyim haberleşme güvercinleriyle, ya da başka başka
şekillerde haberleşme yapmaya zorlamayın...
Millet olarak
lâkabımız "Çılgın
Türkler" yapar mı
yaparız!...