|
|
|
|
İnsan
İnsan
İnsan; en üstün varlık. O, bir Hak âbidesi.
Meleklerden eftaldir ve Hakkın halîfesi.
O, san’atlar zirvesi, her şeyiyle maddeten.
Manen ise, sayısız değerler taşır cidden.
Essiz güzel bir biçim lutfeylemiş Hak ona.
Hiçbir varlık denk değil mükemmellikten yana.
Dopdoludur keremle ender güzelliklerle.
Hem maddî hem mânevî, hadsiz özelliklerle.
Akıl, fikir, duygu, his, iz’ân, irfân zengini,
Hâfıza ve hayalle bir deryâlar engini.
Güzellerden de güzel, hüsünler hârikası,
mânıyla, aşkıyla rütbeler şâhikası.
Essiz vasıflar yükü, mahâretle mücehhez,
Ona ibretle bakan, duyar hayrânlık herkes.
Her yönden tüm zerresi, nice deryâlar taşır.
Onda gizli, bilinmez ne cihânlar kaynaşır.
Kâinâtın başından beri insan muamma,
Sahibinden gayrisi onu tam bilir sanma.
O, bir ettir, kemiktir, damar, sinir ve deri,
Hakk’ın hadsiz sırrıyla dolu, mânâ cevheri.
O, en zarîf, en ulvî yüce hallere sâhip,
Yetişmezse edepli, olur zulmü acâip!
Bu nâzenîn varlığa, hep kâinât serteser,
Olmuş bütün her şeyi onun için seferber.
Kapalı bir kutuya neler sığdırmış Mevlâ.
Bütün varlıktan efdal, eşsiz, a’lâ ve evlâ
Böyle bakıp kendine, düşünmeli bir insan.
Cenâb-ı Hak kuluna neler eylemiş ihsan.
|
|
|
|
|
|
|