titreyen ellerle yazılmış şiirler
getirdim sana,
bir yürek dolusu şiir
şairin aşkı bu olsa gerek
şairin aşkı
şiir gibi
senin için şarkılar söyleyen
dağların eteklerindeki
dağçiçekleri kokan aşk
şairin aşkı

bir yaz gecesi tenimi yandığı
ve güneşin
siteminden olsa gerek
geç doğduğu,
yağmurun inat etmişçesine yağmamaya
direndiği
doğrudur
seni görmediğim ya da
duymadığım günlerde sesini..
doğrudur bu koca dünyayı
senin üzerine kurmuşluğum
doğrudur, yatağımın altındaki
şiir defterimin seni beklediği
belki benden daha derin bir hasretle..

doğrudur bu şiiri kimsenin okuyamayacağı
belki senin bile
ama bir gece rüyanı çalacağı
ve eski bir radyodan
çıkan alaturka bir şarkı eşliğinde
yüreğine ilmek ilmek
işleneceği...

ya güneşin siteminden
ve yağmurun inadından
ve içinde senin için kurutulmuş bir gül bulunan
şiir defterimin seni beklediğinden çok daha büyük bu sevda?

insan bir kere aşık olmayagörsün
aşık olmak değil de
ömür boyu taşımaya kafi gelecek bir hasreti
yüklenmek demeli..

ben bu şiiri yazdığım
kalemi nasıl kutsal saydımsa yüreğimce
ve bu defteri
ve gökyüzüne yüzünü nasıl çizdimse
öyle sevdim seni
işte böyle sevdim

ölüm artık sadece
senden kopmak demek
seni bir daha görememek
duyamamak sesini
ölüm sadece bulamamak seni
açtığımda gözlerimi

şairin aşkı, bu olsa gerek
şairin aşkı, şiir gibi...